BİLİNMEYEN KORKULAR


 Derin bir sessizlik ve bekleyiş içinde kadın. Dışarıdan bakıldığında anlaması zor duygular içinde. Kim bilir belki de yüzünde kalbini saklayan bir duvar vardır. Kimse altını göremiyordur. Çünkü kadın korkak,küçük,kaybolmuş bir kız çocuğu gibi. Kadın böyle kaybolmuş hissediyor ama korkaklığı bundan değil. Çünkü o ruhunun derinliklerinde kaybolmuş. Belki anlaşılmaktan belkide anlaşılamamaktan korkuyor. Arada çok ince bir çizgi var çünkü. Anlaşılırsa; zayıf olacağından, öyle gözükeceğinden, anlaşılamazsa da; koskoca hayatı içinde hissettiklerini tek başına yaşamaktan, anlatıp da anlaşılamamaktan korkuyor.
Kadının korkuları bitmiyor. Hep böyle kalmaktan,ruhsuz,duygusuz,tepkisiz,güzel denilen gülüşlerinin olmamasından çok korkuyor. Kadının gülüşünden kırdılar çünkü umudundan kırdılar. Ruhu bedenini terk etti sanki. Yada o da korkup kaçtı. Haklıydı belki, kimse koca koca yüklerin altından kaçtığı için kızamazdı ona. Kadın kapattı gözlerini sessizce veda etti ruhuna. Sessizce karanlığa teslim etti gülüşlerini.
Bazen düşünürdü kadın kendi kendine. Sonsuz olmak isterdi. Sonsuzluğa karışmak. Bazen sonsuza kadar bir şarkıya hapsolmak, bazen sonsuza kadar bir adamın yüreğine sığınmak, bazen uyumak,uyumak ve sonsuza kadar uyanmamak. Bazense bir deniz kıyısından kendini denizin maviliğine,kokusuna,huzuruna ve sonsuzluğuna bırakmak isterdi. Bazen öyle yoğun isterdi ki bunu, gözünü kapatıp suya düşüşünü görürdü, orada hiç çırpınmayışını, bütün yorgunluklarının geçtiğini dibe battıkça. Bazı zamanlar sadece zihni rahatlasın isterdi. Hani kafası güzel olmak deyimi var ya. İşte tam öyle. Sabahlara kadar içip sarhoş olmak.
Sonra alırdı korkusunu karşısına, masanın öbür tarafına. Bakardı ona uzun uzun. Sorardı sadece kim daha büyük? Hangimiz? diye. Düşünürdü bazen, acaba kendi mi korkuya sahip yoksa korku mu kendisine diye.

Yorumlar

Popüler Yayınlar