ÇITKIRILDIMLIK

 
Beni ruhumuzdaki, psikolojimizdeki bu çıtkırıldımlık sinirlendiriyor, üzüyor. Hayatımızda en ufak bir sorun çıksa, yolunda gitmeyen bir şey olsa; dünya başımıza yıkılmış gibi davranıyoruz. Düşündükçe yakınıyor, yakındıkça isyan ediyoruz. Varlığımıza, hayatımızdaki insanlara, aldığımız nefese şükür etmiyoruz. Bu nankörlüğe tahammül edemiyorum artık. Kolu, bacağı olmayan insanları gördükçe, hastanede yatağa, kablolara bağlı insanları gördükçe ne kadar şımarık olduğumuzu fark ediyorum. Belki gülüp geçilecek dertler için saatlerce söyleniyoruz. Güçlü değiliz. Tamam deyip ne olduysa kabullenip yolumuza devam edemiyoruz. her engelde biraz daha geriye gidiyoruz. Aciziz. Hepimiz değilse de bir çoğumuz. Milyonlarca insanın ilaçlarda, antidepresanlarda aradığı mutluluğa katlanamıyorum. Başımızı kaldırıp göğe bakmayı bilmiyoruz. Hayal kurmayı zaten çocukluğumuzda bırakmışız. Gökyüzündeki, denizdeki maviye bakamadıkça da umudu kaybetmişiz. Penceremizin önüne rengarenk saksılara rengarenk çiçekler ekmek yerine, perdelerimizi bile açmazken karanlık diye şikayet edişlerimiz bizi bu hale getiriyor. Bu yüzden bu çıtkırıldımlık. 

Yorumlar

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar